Sınıf Hocam "Zuhal Dadaş Karataş"


Hocam hatırlar mısınız ilk dersimize girdiğiniz günü? İçimden kim bu diye geçiriyordum. Herhalde anlaşamayacağız diye endişeleniyordum. Derste kurallarınızı öyle bir saydınız ki endişelerime hak verdim. O dersin çıkışında ilk günlerden fazla açılmayayım diye elime de aylar öncesinden başlı olan kitabı bitirmeye çalıştım. İlk defa tarihi bir roman okuyordum ve o kitabın üzerine onlarca kitap bitirmiştim. O kitabı okurken benim adımı öğrendiğinizi fark ettim. bu kadar kısa sürede öğrendiğinize sevinmiştim... Bana vermiş olduğunuz moraller le bu kitabı sonlandırdım. Hiç bir öğretmenden bu kadar esinlenmemiştim. Umutlarımızı yitirmemiz gerektiğini bunların elbet gelir geçici olduğunu öğrettiniz. Boş tenekeye vurulduğunda da ses çıkar demiştiniz o boşları görüyorum etrafımda ve yine size hak verdim...

31.03.2017
Cuma gününden hatıra bir fotoyala birlikte bir sınav hatırası



Zamansızın geldi, uzaklardan bir el
Umutlarım yıkılmış, yerle bir olmuş
Hayallerim, umutsuzluklara yerini bırakmışken
Anlam vermiyordum umutlara
Lübabın (güzidesi) umudu güvenmekten geçermiş meğer.

Dünyanın en ağır mesleğiydi sizinki
Ağır olduğu kadar da sağlıklı
Dünyanın en aşına mesleğiydi sizinki
Altın gibi ışıldayan nesiller yaratan
Şımarık olmayı engelleyen

Kaderimin ne olacağı bilmem ki ben
Alacakaranlıkta geride kalmışım belki
Rengârenk fani bir dünya gösterdiniz bana
Alacakaranlığın, bir hayalden ibret olduğunu öğrettiniz
Tan yeri ağırdı artık, güneş bize gülümsüyor.
Artık güzel günler bizi bekliyor
Şafak vakti, yeni bir başlangıçtır umutlar için.

  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kitap Kapağı Hazır